Alucra Demirözü Köyü

Halil Kütük ile STK’lar Üzerine

Halil Kütük ile STK’lar Üzerine
Bu haber 04 Ocak 2018 - 11:33 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Eğitimci Yazar Mesut Kaymakçı yerel sivil toplum kuruluşlarının işlevi üzerine Giresun Federasyonu Kurucu Başkanı Halil Kütük ile söyleşi gerçekleştirdi.

Mesut Kaymakçı: Sayın Halil Bey, Sizi daha önce tanımıyordum ama faaliyetlerinizi yakından izliyordum. Giresunlu ve Giresun için çok önemli faaliyetlere imza attığınızı biliyorum. Bunları insanımızla paylaşmak, tecrübelerinizden istifade etmek, gelecek nesillere yol göstermek anlamında sizinle bir röportaj gerçekleştirmek istedim. Bana böyle bir fırsatı verdiğiniz için, öncelikle çok teşekkür ediyorum.  Halil Kütük kimdir? Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Halil Kütük : Ben de sizlere çok teşekkür ediyorum. 1958 Giresun, Yağlıdere (Umutbükü köyü) doğumluyum. Anadolu Üniversitesi, Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. Askerden önce 2,5 sene İmzaya yetkili noter memurluğu yaptım. Askerden sonra  5 sene Ülker A.Ş.’ de Genel Yönetim Sekreterliği, 1987’den beri de Kar Şirketler Topluluğu’nda yönetici olarak çalışıyorum. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Yağlıdereliler Derneği (1990), Giresun Dernekleri Birliği (2004) ve Giresun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu (2009)’nun kurucu başkanlığını yaptım. KASTOB, Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin ilk kurucularından biriyim. Halen, Tüm Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu ile Tüm Bürokrat ve İşadamları Derneği, Heybeliada İlm-i Musiki Derneği ve İlke Eğitim ve Sağlık Vakfı’nda yönetim kurulu üyesiyim.  Bir dönem, Eyüp Belediyesinde Meclis Üyeliği yaptım.

Mesut Kaymakçı  : STK’ların amacı nedir?

Halil KütükHalil Kütük : Sivil Toplum Kuruluşlarının amaçları ve faaliyet alanları farklılık arz eder.  Sivil Toplum Kuruluşlarının kuruluş aşamasında hazırladıkları Tüzükte hangi amaçla faaliyet gösterecekleri yazılıdır. Ancak, genel anlamda, yardımlaşma, dayanışma, gelenek ve göreneklerin yaşatılması, insanların günlük yaşam içerisinde karşılaştıkları problemlerin çözümü, gelir getirici organizasyonların yapılması, tanıtım, maddi durumu müsait olmayan öğrencilere burs temin edilmesi sayılabilir.

Mesut Kaymakçı: STK’ların gücü, etkinliği, toplumumuzda yeterince anlaşılabiliyor mu? Daha iyi anlaşılması için neler yapılabilir?

Halil Kütük : Bu hususta 20 sene öncesine göre çok daha iyi noktalardayız diyebilirim. Ancak, yeterli olduğunu söyleyemem. İnsanlar, Sivil Toplum Kuruluşlarında görev alıp, diğer insanlara faydalı olacakları yerde, aman ben karışmayayım, benden aidat isterler. Yardım yapmak zorunda kalırım, düşüncesi ile uzak durmayı tercih ediyorlar. Ancak, ihtiyaçları olduğunda da yardım istemekten geri durmuyorlar. Bu yanlış. Dernek yöneticileri, gerçekten hizmet amacı ile hareket ediyorlarsa, gereğini de yapıyorlardır. Ancak, maalesef bu işleri şov için yapanlar da az değil. STK’ların önemi henüz anlaşılamadı. Gönüllü faaliyetlerde bulunmak isteyenler, öncelikle düzenimi bir kurayım. Ekonomik olarak, biraz daha rahatlayayım, öyle girerim, diye düşünüyor. Bu düşünce, çok doğru değil, bizler Vakıf Medeniyetinden gelen bir milletiz. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Elimizde bulunan tüm imkânlar ile, ihtiyaç sahibi insanların yardımına koşmak zorundayız. STK’ların yönetimlerinde bulunanlar, bu işleri dert edinmeyince, buralara destek verecek insanlar da, kendilerini uzak tutuyorlar. Bir dernekte, yönetim kurulu üyeleri bile en azından aidatlarını ödemiyorsa, oradan medet ummak, tamamen ham hayaldir. Bu işler, ya gerektiği gibi, tabir yerinde ise adam gibi yapılmalı veya yapabilecek birine hemen teslim edilmeli. Bu da olmuyorsa, hemen kapatılmalı.

Mesut Kaymakçı  : Bölgesel STK’ların temel amaçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Halil Kütük : Yerel, Bölgesel veya Genel, hiç fark etmiyor. Her şey yöneticilerde bitiyor. Onlar yapacakları faaliyetlerde kararlılık gösterip, aldıkları kararları mutlaka uygulamak, tüzükte yazılı amaçlarına uygun faaliyet yapmak istiyorlarsa ve bunun içinde gerekli imkânlara sahip iseler, her şey yapılır. Ama, bir tabelamız olsun, dernek gecelerinde, televizyon programlarında boy gösterelim, bizleri de tanısınlar anlayışı hâkim ise, orada yapılabilecek bir şey kalmamış demektir.

Mesut Kaymakçı  : STK çalışmalarında STK gönüllülerini en çok yıldıran ve çalışmaktan soğutan nedir?

Halil Kütük : Bu kişiye ve yöneticiye göre değişir. Ben, üzerime düşen görevi fazlasıyla yapabiliyorsam, derneğimin tüzüğünde yazılı faaliyetleri fazlası ile gerçekleştirebiliyorsam, haksız yere eleştirilmekten üzülürüm. Eleştiri ile ilgili hiçbir soru sormadan, bilgi almadan, internet sitelerinde hakkımda olumsuz yazılar yazılması canımı sıkar. Ama, o kadar. Böyle bir durumda, “Bu yazılanlar önemli değil, GERÇEĞİ BİR BİLEN VAR. Ben, onlar için değil, bana ihtiyacı olanlar için koşmak zorundayım.” der ve yoluma devam ederim.  Hiçbir faaliyet yapmadığı halde, ortalarda “Başkan” “Genel Başkan” sıfatları ile gezenler ne düşünür bilemem.

Mesut Kaymakçı: STK’lar en çok hangi konularda başarılı olmuştur.

Halil Kütük : Başarı değişkendir. Şimdi siz, “Feshane Giresun Günleri”nin başarısını ne ile ölçeceksiniz. Bu Türkiye çapında bir başarıdır ve bu başarıyı yakalayabilen ikinci bir STK yoktur.  Önemli olan başkalarının yapamadığını yapmak, düşünemediğini düşünmek ve uygulamaya koymaktır. Kendi çapında başarılara imza atmış, Köy, İlçe ve İl derneklerimiz vardır. Bir STK, burs konusunda, bir başkası Gece düzenlenmesinde, bir diğeri de gezi organizasyonlarında başarılı olabilir. Bugün özellikle öğrenci bursları ile ilgili tüm derneklerimiz çalışma yapıp, 5.000 öğrenciye burs verir durumda olsaydı. İşte bu konuda başarı elde ettik diyebilirdim. Bu olamıyorsa işler vasat demektir.

Mesut Kaymakçı: Feshane Giresun Günleri’nin sizin başkanlığınızda başladığını ve Türkiye’ye örnek bir organizasyon olduğunu biliyoruz. Böylesine güzel bir çalışmanın örnek alınması sizce neler ifade ediyor.

Halil Kütük : Feshane Giresun Günleri benim başkanlığımda başladı ama bu başarıyı arkadaşlarımızla hep birlikte gerçekleştirdik. Oraya ziyarete gelen insanların bile bu başarıya büyük katkısı var. Giresun ilimizin tüm ilçelerini ilk defa el-ele, yan yana bir araya getirmek, bizler için, hepimiz için büyük bir mutluluk. Giresun Günleri, Giresunluların en büyük organizasyonu, herkesin tüm imkânları ile bu organizasyonunun çok daha başarılı olması için elinden geleni yapması gerektiğini düşünüyorum.

Mesut Kaymakçı: STK’ların eğitimle ilgili çalışmalarını yeterli buluyor musunuz? STK’ların eğitime yönelik çalışmaları nasıl olmalıdır? 

Halil Kütük : Kesinlikle yeterli bulmuyorum. Bence doğru değil ama herkes şöyle bir hesap yapar. “İstanbul’da 450 derneğimiz var. Her dernek Giresunspor için 1.000 lira verse. 450.000,- lira yapar.” Çünkü, uygulamada böyle bir sonuç çıkmıyor. Her dernek 5 öğrenciye burs temin etse, senede 2.250 öğrenciye burs temin edilmiş olur. Bu da doğru değil. Peki neden? Bir işadamına gidiyorsunuz, gerçekten ihtiyacı olan öğrenci için burs istiyorsunuz. Bunun kalıplaşmış iki cevabı var. 1- Ben, bir yerlere …?…burs veriyorum. 2- Ben, bir öğrenci okutuyorum. Veya, örnek, Ben, şu ilçeden olan öğrencilere burs veriyorum. Eh, bazı imkânları değerlendirip, burs veren ve bir elin parmaklarını geçmeyen STK’larımızı da can-u gönülden kutluyorum. Hemen burada, “Peki Sayın Başkan, bu konuda Siz neler yaptınız? Diye soru gelebilir. El-cevap, derneklerden bağımsız, 1.500 öğrencinin yetişmesine vesile olduk. Bu kardeşlerimizle, hepsi Üniversiteyi bitiren Giresunlu gençler olmak üzere 350 kişilik bir ekip kurduk.

Her derneğimiz, kendisine bir hedef belirlemeli ve ne pahasına olursa olsun, hedefleri doğrultusunda insan yetiştirmelidir. Yetişen insanlarımız da, daha sonra alıp başını gitmemelidir. Onlar da bu çalışmalara katılmalı ve yumak ciddi bir şekilde büyütülmelidir.

Mesut Kaymakçı  : STK’lar politikadan tamamen arınmış mıdır? Yoksa zaman zaman politikacılara işleri düşebilir mi? Yani sizce nasıl bir pozisyon almalılar?

Halil Kütük :Ben, içinde bulunduğumuz derneklerin ciddi bir şekilde siyasetin içerisinde olduğunu düşünmüyorum. Siyasete çok yakın duran birkaç dernek olabilir. Bu ise, geneli etkilemez. Siyaset yapanların çoğunun sosyal çalışmalara destek vermediğini söyleyebilirim. Siz, kendilerini bir etkinliğe davet ederseniz, gelirler. Bir vatandaşın problemini ilettiğinizde, yardımcı oluyormuş gibi görünürler ama genellikle yardımcı olmazlar. Eğer, siyasiler, sadece Feshane Giresun Günlerinin önemini anlasalardı, bugün farklı siyasi partilerde, son on senede en az 150 kişilik bir ekip kurmuş olurduk. Son senelerde sadece Ordu ilimizin yaptığı atağı görebilirsek, bu söylediklerim daha iyi anlaşılır.

Mesut Kaymakçı  : STK’ların yönetimlerinde bulunanlara yönelik önerileriniz var mı? Halkımızın STK’ları kabullenmesi için neler yapılmalıdır?

Halil Kütük : STK yöneticileri, yönetimlerini oluştururken son derece objektif davranmalı. Hatır-gönül için yönetime isim yazılmamalıdır. Yönetim kurulunu oluşturan kişilerin farklı özelliklerde olmaları, bu özelliklerine göre görev almaları gerekir. Başkan, küçük dağları ben yarattım havasında olmamalı, herkesin ama herkesin fikrine ve tavsiyesine önem vermelidir. Çalışmalar ekip ruhu ile yürütülmeli, herkes ön planda olmalıdır. Dışarıdan bakıldığında, ekip ne kadar güçlü ve uyumlu olursa, insanların bakış açısı da buna göre değişir. Güven veren bir ekip, yapacağı çalışmalarda çok daha kolay destek bulur. İnsanlar üzerinde olumlu etki yaratacak faaliyetler ön plana çıkarılmalı, yönetimde zafiyet oluşturabilecek her türlü hareketten kaçınılmalıdır. Yerinde ve zamanında herkese değer verilmeli. Bu çalışmalarda emeği geçen insanlar unutulmamalı. Fikir ve tecrübelerinden istifade edilmeli. Yeri ve zamanı geldiğinde (ama kesinlikle hak edenler) ödüllendirilmeli veya onursal bir görev tevdi edilmelidir. Derneğin etki alanına göre, üyeler veya hizmet alanı içinde kalan insanlarla ne kadar uyum içinde olunursa, bu insanların her türlü problemlerinde yanlarında olunursa, kurumun itibarı o derece yükselir.

Mesut Kaymakçı  : Başkanım, bu söyleşiden çok büyük bir onur duydum. Bizlere çok değerli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Son olarak, Sivil Toplum Kuruluşlarında yaptığınız çalışmalardan tespit ettiğimiz önemli faaliyetleri de yazacağım. Başka ilave etmek isteğiniz bir husus var mı?

Halil Kütük : Bana böyle bir imkânı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Herhangi bir görevimin olması gerekmiyor. Her zaman insanlarımızın hizmetinde olduğumuzun bilinmesini isterim. Bu söyleşiyi okuyan herkese selam ve saygılarımı sunarım.

Halil Kütük’ün tespit ettiğimiz önemli faaliyetleri:

1-    Giresun Şehitliği’nin oluşturulmasında görev aldı.

2-    Yağlıdere ilçemize bağlı tüm köylerde bulunan, fakir ailelere gıda yardımı yapılması geleneğini başlattı.

3-    Yağlıdere ilçemizden Üniversiteyi kazanan öğrencilere burs verilmesi çalışmasını başlattı.

4-    Köyden, yaylaya gidişi simgeleyen OTÇU GÖÇÜ geleneğini ilk defa İstanbul’da da uygulamaya koydu.

5-    İlk defa hazırlanan, Giresun Belgeseli’nin hazırlanmasında Genel Koordinatörlük görevini üstlendi.

6-    Ulusal basında görev yapan Giresunluları ilk defa bir araya getirdi.

7-    Yavuz Sultan Selim’in hocası, Hacı Abdullah Halife hazretlerinin, hayatının belgeselinin hazırlanmasında Genel Koordinatörlük yaptı. Finans ihtiyacını çözdü.

8-    Belgesel yapımcı İsmail Kahraman ile Espiye, Karaovacık Yayla Şenliği’nin sürekli yapılmasını sağladı.

9-    İnsanların problemlerinin çok daha kolay çözümlenmesi için, Yerel ve Genel Yöneticilerden oluşturulan 150 kişilik bir grup kurdu.

10-    Yüzlerce öğrencinin yetiştirilmesi ve insanımıza iş temin edilmesinde çok büyük gayretler gösterdi.

11-    Üst kurum olarak, İl dernek ve federasyon yönetimlerinde geliştirdiği sistem ile, tüm ilçelerin yönetimlerde temsil edilmesi, temsilcilerin kendi ilçelerinden seçilerek yönetime girmesi esasını uygulamaya koydu.

12-    Bir dönem Eyüp Belediyesi’nde Meclis Üyeliği yaptı.

13-    Her Ramazan ayında, Giresun’da, iftar yemekleri düzenleyerek, tüm bürokratları bir araya getirdi, il yöneticileri ile sıcak diyalogların kurulmasına öncülük etti.

14-    İlk defa, birçok radyo ve ulusal televizyonlarda, il tanıtımları ile ilgili programların hazırlanmasına ve sunulmasına öncülük etti. (1996)

15-    8 sene başkanlığını yaptığı, Yağlıdere ve Köyleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne bir arsa ile bir dükkan kazandırdı.

16-    8 sene başkanlığını yaptığı, Giresun Dernekleri Birliği’ne Bahçeşehir’de bir daire kazandırdı.

17-    Kastob, Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’ni kuran ilk dört kişi arasında yer aldı. (Bu kurum, Tüm Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu ve Tüm Bürokrat ve İşadamları Derneği olarak yoluna devam ediyor.)

18-    Üniversiteyi kazanan ve Üniversitelerde dereceye giren öğrencilere sahip çıkarak, geleceğin kadrolarının yetiştirilmesinde büyük emekler harcadı. Bu anlamda, Giresun Gençlik Kalite ve Kariyer Merkezi’ni oluşturdu.

19-    2007 Yılında başlattığı “Feshane Giresun Günleri”  ülkemizin en büyük yöresel organizasyonu haline geldi. Her sene çok farklı etkinliklerle kutlanan Giresun Günleri, diğer iller için de bir model oluşturdu.

20-     “Giresun Günleri” ve “Giresun Tanıtım Günleri” ibarelerinin patentini alarak, sivil toplum kuruluşlarının da kurumsallaştırılması ve kaliteye ulaşması noktasında da öncülük yaptı.

21-    Somali’deki açlıkla mücadele faaliyetleri kapsamında, Mavi Karadeniz TV.’de organize ettiği, canlı yayın program ile, Somali’ye yardım yapılmasını sağladı.

Eğitimci – Yazar
Mesut Kaymakçı
Alucrahaber.com

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA