Alucra Demirözü Köyü

Başkan Kaymakçı: Alucra’nın Başkenti Beyoğlu

Başkan Kaymakçı: Alucra’nın Başkenti Beyoğlu
Bu haber 04 Ocak 2018 - 11:33 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Alucra Belediye Başkanı Asım Kaymakçı Belediyelerin çalışmalarını izleyen BelediyeDeniz isimli siteye ilçe hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Alucra Belediye Başkanı Asım Kaymakçı Belediyenin çalışmaları ve ilçe hakkındaki röportajı şöyle:

BelediyeDeniz ekibi olarak Giresun’un Alucra ilçesindeydik. Giresun’a 150, Gümüşhane’ye 147, Erzincan’a 148 km uzaklıkta, üç ilin arasında bir ilçe burası. Adını, uzak yer anlamında olan “El-Ücra” kelimesinden aldığı rivayet ediliyor. Buraya ulaşım gerçekten meşakkatli. Giresun’un en çok göç veren ilçelerinden. 18 bini Beyoğlu’nda olmak üzere 110 bin Alucralı İstanbul’da yaşıyor.

Alucra, ulaşım açısından ‘ücra’ görünen bir kent. Ancak bu kanının değişimi için elinden geleni sonuna kadar yapan bir belediye başkanına sahip. Alucra Belediye Başkanı Asım Kaymakçı, ikizler burcu, tez canlı ve pes etmez bir karakteriyle kentin göç vermesini engellemeye çalışıyor.

Yatırımların insanla anlam kazanacağını dile getiren Belediye Başkanı Asım Kaymakçı ile Alucra’yı konuştuk. Alucra’yı anlatması için sözü Başkan Kaymakçı’ya bırakalım…

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Alucra doğumluyum. İşim nedeniyle İstanbul’da yaşıyordum ve 2014-2019 seçim döneminde memleketim olan Alucra’da aday oldum, kazandık. Evli ve iki çocuk sahibiyim.

Asım KaymakçıAlucra’nın isminin hikayesi ve Alucra’nın tarihinden bahsedebilir misiniz?

Alucra, bir rivayete göre Aluç ağacının çok olması nedeniyle ismini aldığı sanılmakta olup, diğer bir rivayete göre ise uzak yer demek olan El-Ücra diye geçermiş. Ulaşımı ve hizmet götürmesi zor bir yer olarak bilinirmiş.
1876 yılına kadar Mindeval ve Kuvata adında iki nahiyesiyle idare edilen Alucra, bu tarihten sonra Şebinkarahisar Mutasarrıf’lığına bağlı bir ilçe olmuştur. İlçe merkezi, Karabörk, Kemallı, Koman köyleri arasında zaman zaman yer değiştirdikten sonra, şimdiki yerine yerleşmiştir.  1933 yılında Şebinkarahisar’ın da ilçe olmasıyla Alucra, Giresun iline bağlı bir ilçe olmuştur Bugün 38 köyü, 6 mahallesi olan bir Giresun ilçesidir.

Alucra’nın geçim kaynağı nedir?

Alucra tarımla uğraşır ve ana geçim kaynağı hayvancılıktır. Burası zorlu bir coğrafyadır. 8 ay kış, 4 ay yaz yaşar. Bu yüzden burada bu şartlarda en uygun geçim kaynağı hayvancılık ve tarım.

Nüfusu ve demografik yapısı nasıldır?

Tabelada 10 bin, ama kışın 4 bine düşüyor. Alucra dışında ise 110 bine yakın Alucralı var. Özellikle İstanbul Beyoğlu’nda ikamet eden 18 bine yakın Alucralı var. Sabit yaşlı ve emekli nüfusumuz var. Genç nüfusu çekemiyoruz, turizmle alakalı veya istihdam için yatırım yok. İstanbul’a 1935 yılında vermeye başladığımız göçle, Sütlüce, Okmeydanı, Beyoğlu gibi yerlere yerleşiyorlar. Tabiri caize Alucra’nın başkenti Beyoğlu. Halkımızın büyük çoğunluğu orada yaşıyor.

Genç nüfusu burada tutabilmek gerekiyor. Burada her yaptığımız, yapacağımız yatırım nüfusa bağlıdır. Nüfus yoksa yatırımın anlam kazanamıyor. Genç nüfusu ve kalifiye elemanı Alucra’da tutmak için önce hanımları ikna etmek lazım. Ne kadar fabrika, ne kadar yatırım olursa olsun, hanımlar ikna olmadıkça çalışmaya eleman gelmiyor. Evin iç işleri hanımlarımızdadır ve onlar Alucra’da yaşamaya ikna olmadıkça burada nüfusu tutabilmek zor. Alucra’da yaşayan kadınlarımızın çoğu da İstanbul’da yaşamayı tercih ediyor.

Alucra’da hayvancılık hem çok ciddi kazanç getiriyor hem de doğal bir yaşam sunuyor. Son zamanlarda İstanbul’da yaşayan insanlar çiftlik ürünlerine ve doğal yumurtaya süte yöneldi. Doğala ve katkısıza yönelmenin sebebi olarak, insanların artık İstanbul’dan çekindiğini ve sağlıklarını düşündüğünü öne sürersek, Alucra’dan ayrılmak ve büyükşehirlerde yaşamak büyük bir kazanç olarak gözükmez. Artık fark edilmesi gereken bir durum var ki Alucra’da bırakıp gittikleri bu arazilere bir gün ihtiyaçları olacak. Bir gün bu araziler herkese lazım olacak. Ekip biçebileceği, hayvan yetiştiriciliği ile tüm hayatını kazanabileceği bu seçeneği kaybetmemeleri gerekiyor.

Asım KaymakçıAlucra’da yaşam kalitesi iyi ama dışarıdan bakıldığında asosyal gözüküyor. Dışarıdan bakıldığında gezip, oturabileceği kafelerin olmayışı, kafasını dağıtabileceği mekanlar bulamamasını asosyallik olarak görüyor. Halbuki burada ektiğini yiyorsun, beslediğinden besleniyor ve kazanıyorsun. Kazancın sana kalıyor, sağlıklı yaşıyorsun ve yaşam kaliteni yükseltiyorsun. Bugün hanımlarımıza ve çocuklarımıza bu gerçeği anlatmak çok zor. Çünkü onlara o metropol hayat daha cazip geliyor.

Yazın Alucra nüfusunda artış yaşanıyor mu?

38 köyü birden hesaplarsak yazın nüfus 40 bine yaklaşıyor. Bütün haneler dolu oluyor.

Asarcık’ta yapımı devam eden tünelin buraya ulaşımı kolaylaştırması söz konusu mu?

Bu tünelin yapılması, Eğribel geçidindeki kazaları önceleyecektir. Bize de ulaşımı bir miktar kısaltır ama mesafeden önce hayat çok önemli. Eğribel dediğimiz noktada kışın bir saniyede her şey değişiyor ve kardan sisten göz gözü görmüyor. Bir saniyede her şeyini kaybediyorsun, büyük tehlikeli ve riskli bir yol. Tünelin açılmasıyla birlikte bu tehlikeli yoldan kurtulmuş olacağız.

Bizim Yağlıdere ve Alucra arasında bir yol yapımı projemiz var. Projenin ihalesi bitti ve Karayolları’na teslim edildi. İçerisinde irili ufaklı tünellerin olduğu Yağlıdere’ye ulaşımı bir saate indiren bir proje. Güneyden kuzeye bağlantı olacak. Bu da Alucra’nın kalkınmasına büyük katkı sağlayacak.

Alucra’da bugüne kadar hayata geçirdiğiniz projelerden bahsedebilir misiniz?

Yolla başlayalım, 200 bin metrekare kilitli parke taş ve kaldırım yaptık. Bin 500 metrekare kapalı semt pazarımızı yaptık. Hemen pazarımızın yanına bir sosyal tesis yaptık. Çocuk oyun alanları ve çardaklarıyla bir yaşam alanı oldu. 500 kişilik kız yurdumuzu kurduk. Yeni bir mezbaha yaptık. Şehir geçişinde 6 bin 100 metrelik bir çevre yolu, duble yol yapıyoruz şu ana. Su depomuzu yeniledik. Asfalt fabrikamız var. Güneş enerjisi projemiz var ve üzerinde çalışmaktayız. Bu ve bunun gibi ihtiyaç dahilindeki projelerimizi hayata geçirdik. İlçemizin nüfusu az ama hektarımız geniş. 960 hektarlık bir ilçeyiz, Giresun’daki pek çok ilçeden hektar bakımında daha büyüğüz. Bu yüzden yatırımlarımızı geniş alanlarda yapıyoruz.
Çocuklarımız için projeler geliştiriyoruz. Sinema etkinlikleri ile çocuklarımıza yöneliyoruz. Bu sene ulusal ve yerel sanatçılarımızın katılacağı 3-4 gün sürecek bir festival planımız var.

Alucra’da yaşayanlar için bir gün nasıl geçer?

Burada coğrafya büyük, rakımı inişli çıkışlı, yükseltileri bol. Eğer tarımla hayvancılıkla uğraşıyorsa hemen akşam olur. Zaman dar bile geliyor. Misafir ise piknik ve yayla ile günü geçir.

“Alucra’da her şey değişir ama bir şeyi değişmez” dediğiniz bir şey var mı?

İnsanları. Burada yapıyı değiştiremezsiniz. Her yerde olduğu gibi insanı değiştiremezsiniz. Buranın insanı örfüne adetine bağlıdır. Beyoğlu’na giden vatandaşımız buradaki kültürünü devam ettirir. Alucra’nın insanı tutumludur. Alucra’nın coğrafyasının getirdiği bir tutumdur bu, çocukları için çalışır. Kazandığını tutar ve çocuklarına bırakır. Buradaki zor şartlarda geçirdikleri günleri çocukları yaşamasın diye geleceğe dönük çalışır ve biriktirirler.

Alucra’da ne yenir? Neresi gezilir?

Alucra’da, oğlak kebabı yenir. Keçi peyniri yenir, bal ve kelem yenir. Kelem, beyaz lahanadır ve sıklıkla dolmaları yapılır. Ama ben her zaman için oğlak kebabını, keçi peynirini ve balı öneririm. Çünkü burada yediğiniz keçi peynirini, balı ve oğlak kebabının tadını başka yerde bulamazsınız. Burada keçi peyniri hala elde yapılır, fabrikasyon değildir.

Konu gezmek ise, Alucramızın hemen hemen her köyünü gezmenizi tavsiye ederim. Buralarda manevi dünyamızı aydınlatan büyüklerimiz ziyaret edilebilir. Fevzi Çakmak Köyü tarih kokar buradaki  gölete piknik yapmaya gidilebilir. Tüm yaylalarımız güzeldir.Kurtbeli, Çakrak, Tohumluk taraflarını gezebilirsiniz.

Alucra’da yatırım yapmak isteyenlere ne önerirsiniz?

Hayvancılık. Alucra’da hayvancılığı tek geçerim. Bölgemizin ana malzemesi hayvancılıktır. Hayvancılık 1’e 10 kazandırır, Alucra’da.

Asım KaymakçıBaşkanla Özel

Belediyecilik sizde bir meslek değil de bir yaşam stili gibi gözüküyor, doğru mu?

Hayır, kader bizi buraya getirdi. Ayrıca belediyecilik bir meslek değildir. Belediye başkanını bölgeyi tanımalı ve bölgede yaşamalı. Tüm hayatı bölgesi olacak.

Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

Bu sıkıntılı bir durum. Biz hem sayın bakanımız Nurettin Canikli’nin ilçesiyiz hem de vatandaşlarımızın büyük kısmı İstanbul’da olan bir ilçeyiz. Bu yüzden sürekli olarak, İstanbul ve Ankara programlarına katılmak zorundayız. Sürekli olarak il değiştiriyoruz, burada düğün oluyor. Düğüne dönüyoruz, cenaze oluyor başka yere gidiyor biz de oraya gidiyoruz. Hepsine birden yetişmeye çalışıyorsunuz ve doğal olarak ailenize zaman ayıramıyorsunuz.

Hobiniz var mı? Varsa nedir?

Araba hastalığı var bende. Benimki kamyon, tır hastalığı. Babamın mesleğiydi. İlkokuldayken rahmetli babam sürmeyi öğretmişti. Hala bazen çıkıp kullanıyorum da.

En büyük hayaliniz nedir?

Restoran açmak. Yemeği severim ama şu an sağlık sorunlarım yüzünden yiyemiyorum.

Hayaliniz buysa, mutfakla aranız nasıl?

Türk Mutfağımızın lezzetli zengin menüsü sayesinde yemek yemeği seven bir toplum olmamız nedeniyle, ben de yemek konusunda iyiyimdir. İyi bir gurmeyimdir. Yemekten anlarım, nerede ne yenir bilirim.

Peki, restoran hayaliniz var. Yemekten anlıyorsunuz, nerede açmak ne üzerine açmak isterdiniz?

Yer için bakmak lazım. Yenilikçi olmak lazım. Bölgenin tüketimi ve damak tadı önemli, iyi bir fizibilite yapmak lazım.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Ben tüm hemşerilerimize selam ve saygılarımı sunuyorum. Dışarıdaki hemşerilerimizi Alucra’ya bekliyoruz. Aslında gönlümüz ziyaret olarak değil kalıcı olarak gelmelerini istiyor, inşallah ileride bu da olacaktır. Size de bu ropörtaj için teşekkürlerimi sunuyor, faaliyetlerinizde başarılarınızın devamını diliyorum. 

belediyedeniz.com 

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA